Yenikapı

Yenikapı

Ülkemizin en büyük raylı toplu ulaşıma ağı olarak hizmet vermesi amaçlıyla Marmaray ve Metro inşaat projeleri gerçekleştirildi. Bu projeler esnasında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından, 2004 yılı Kasım ayında arkeolojik kurtarma kazıları başlatıldı. Bu kazılarda Yenikapı bölgesinde Erken Bizans döneminin en büyük limanı olarak bilinen Portus Theodosiacus/Theodosius Limanı’nı bulundu. Bu limanın uzun yıllar süresince antik Lykos deresi sediment dolgusu taşıdığı gözlenmektedir. Bu taşımalar sonucu liman işlevini yitirmiştir.

Yapılan çalışmalar sayesinde Yenikapı batık projesinde bu güne kadar otuz üç tane gemi batığı bulundu. Bulunan gemi batıkları hakkında arkeolojik çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalar İstanbul Üniversitesi Yenikapı Batıkları Projesi adı verilen bir program kapsamında devam ettirilmektedir. Ayrıca Yenikapı batık gemi araştırması İstanbul Üniversitesi Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü tarafından da desteklenmektedir.

Yenikapı Batıkları Bizans Dönemini Yansıtıyor

Dünyanın sayılı denilebilecek batık gemiye sahip antik tekne koleksiyonlarından biri olarak Yenikapı batık gemi bölgesi gösterilmektedir. Yenikapı batık gemi bölgesi, Bizans dönemi gemi tipolojisi hakkında bilgi vermektedir. Ayrıca gemi yapım teknolojilerinin yanı sıra bu teknolojinin evrimine ilişkin eşsiz bilgiler de Yenikapı batık gemi kazılarında öğrenilmiştir. Bu alanda çalışan bilim adamları Yenikapı gemi batıklarında yapılan bu arkeolojik çalışmayı son zamanların en önemli projesi olarak görmektedirler. Ülkemizin tarihe verdiği önemi yansıtan Yenikapı batık gemi projesi, gemi batıkları üzerinde şimdiye kadar yürütülen çalışmalar için oldukça önemlidir. Bu önemli çalışmalarda proje başkanı Yard. Doç. Dr. Ufuk Kocabaş oldu. Aynı zamanda Kocabaş, editörlüğünü üstlendiği “Yenikapı’nın Eski Gemileri” adlı serinin 1. Cildinde derlemiştir. Bu dergi, bilim dünyasına İngilizce/Türkçe olarak taktim edilmiştir.

Yenikapı Batıkları Hakkında Yayınlar

Ege Yayınları tarafından çıkarılan kitap, halen devam eden Yenikapı batıkları projesi hakkında bilgi vermektedir. Çalışmalarda kullanılan bilimsel metotları tanıtmayı amaçlamakta ve batıkların teknolojik özellikleri hakkında ön bilgilendirme yapmaktadır. Ayrıca projenin bilimsel literatüre katkısıyla birlikte diğer büyük faydasının da Türkiye’de alanında ilk “Antik Gemi Konservasyon ve Rekonstrüksiyon Laboratuvarı’nın’’ çalışmaya başlaması da bu kitapta anlatılmaktadır.

İstanbul Üniversitesi bünyesinde faaliyete geçen gemi batığı laboratuvarı da oldukça önemlidir. Bahsedilen laboratuvarın teknik donanımının geliştirilmesi aşamaları ve gelecekte yapılması planlanan Yenikapı batık gemi müzesi hakkında yürütülen çalışmalara bakıldığı zaman bu dinamik projenin sadece arazi çalışmaları ile sınırlı kalmadığı görülmektedir.