Seyir Yardımcıları Arasında Şamandıralar

Seyir Yardımcıları Arasında Şamandıralar


Geçmişten günümüze deniz ticareti hayatımıza girdiğinden bu yana denizciler güvenilir seyir yardımcılarına ihtiyaç duymuştur. Bilinen en eski ve en ünlü seyir yardımcısı antik Mısır'ın İskenderiye şehrinde bulunan Pharos feneriydi. Seyir yardımcıları arasında şamandıralar fenerler ve çakarlar oldukça popülerdi. Günümüzde hala bu önemli yardımcıların popüler olarak kullanılmaya devam ettiğini görmekteyiz. Bunların arasından şamandıralar hakkında detaylı bilgi vermek ve geçmişten günümüze nasıl gelişmeler kaydetmiş incelemek istiyoruz.

 Zorlu deniz koşullarında denizcilerin en önemli seyir yardımcılarından olan şamandıralar keşfedildiği ilk günden bu yana oldukça önemli gelişmeler kaydetmiştir. 1296 yılında en eski yüzer şamandıra hakkında bilgiler Lo Compasso do Navigare adı verilen Akdeniz portalanında geçmektedir. Bu önemli şamandıranın Sevilla limanına yaklaşan denizcileri uyarmak için kullanıldığı bilinmektedir. Bu tip yüzer şamandıraların 13 yüzyıldan öncede kullanıldığı düşünülmektedir. Kuzey Avrupa sularında denizcilere yol göstermek için kullanılan şamandıraların kayıtlarda isminin geçişi yaklaşık 30 yıl sonradır. Vlie Nehri'nin ağzında yer alan ve Kampen ve Amsterdam gibi ticaret merkezlerine yolculuk yapan gemilere kılavuzluk ederlerdi. İlk şamandıraların demir çemberler ile bağlanan iki boş ahşap fıçılar olduğu bilinmektedir. Bu şamandıraların bakımı için tüccarlardan ve denizlerden fener harcı adı verilen birtakım ücretler toplanırdı. Şamandıraların bakımından sorumlu olan kişiler liman yetkilileriydi. Yaklaşık iki asır sonra bu şamandıraların bakımından hükümetler sorumlu olacaktı.

1814 yıllığına gelindiğinde İngiltere kralı VIII. Henry denizcilerin kurduğu mesleki bir örgüt olan denizciler loncasının talepleri doğrultusunda bu şehir yardımcılarının bakımları için çeşitli imtiyazlar tanımıştır. Kralın girişimi doğrultusunda Trinty House isminde bir vakıf kurulmuş ve 1594 yılına kadar seyir yardımcılarının ve deniz fenerlerinin işletme gelirlerini toplamıştır. 1594 yılından itibaren de vak vak şamandıra ve yüzer işaretlerin yerleştirilmesi ve inşa edilmesi ayrıcalığı tanınmıştır. Bu süreye kadar gemilerden alınan ücretler iki direkli bir gemi 6 pens, tek direkli bir gemi ise 4 pens ve geri kalan diğer tüm gemiler için 2 pens vergi alınıyordu.

Vergilerin toplanması görevi gümrük memurlarındaydı. Ancak ne yazık ki vergi memurlarının tam anlamıyla dürüst çalıştığı söylenemezdi. Çoğu zaman şamandıralar için toplanan paralar olması gereken yere ulaşmıyordu. Sonrasında bu duruma çare olarak toplanan vergilerin makbuz karşılığında yapılıp kayıt altına alınması sağlanacaktı.

16 ve 17. Yüzyıllarda son derece önemli olan seyir yardımcılarının savaş dönemlerinde düşmana kılavuzluk edeceği düşünüldüğünden şüphe ile yaklaşılıyordu. Bu durumu engellemek için tehdit olarak gördükleri dönemlerde şamandıraları sökmek ve deniz fenerlerinin söndürmek gerektiği düşünülmüştü. Bu düşünceye karşılık yapılan ilk uygulama 1665-1667 yılları arasında gerçekleşen Felemenk savaşı sırasında uygulanmıştır. Savaş sırasında bu uygulama İngiliz Savaş gemilerine daha fazla zarar vermiş ve çok sayıda İngiliz gemisi batmıştır. Bu deniz fenerlerinin söndürme ve şamandıraları sökme uygulaması daha sonra 1797 yılında gerçekleşen Nore isyanında uygulanmıştır. Uygulama son olarak I. ve II. Dünya Savaşı sırasında uygulanmış ve ışıklar yalnızca Britanya ve müttefik gemileri için yakılmıştır.

XVII. Yüzyıla gelindiğinde deniz ticaretinin tüm dünyada yaşamsal bir öneme sahip olması deniz yollarının güvenilir olmasının gerekliliğini arttırmıştır. Geniş kapsamda deniz yollarında güvenliği sağlamak ancak tehlikeli suları markalama işlemi ile mümkündü. Bunun sonucunda dünyada önemli yere sahip ticaret limanlarının çevrelerine yerleştirilen seyir yardımcılarının sayısı bir hayli artmıştı. Bu seyir yardımcılarında belirli bir standardın olmaması gemi kaptanları için önemli sorulara neden olmuştu. Bu konuda yasal bir düzenleme olmadığından şamandıra seçim günü liman yetkilileri bağımsız olarak gerçekleştiriyordu. Bu sebeple seçilen şamandıralar arasında fiziksel farklılıklar oluyordu.

XVIII. ve XIX. Yüzyılları arasında kullanılan genel olarak şamandıralar ardıç kütüklerinden veya sedirlerden yapılırdı. Fıçı olan şamandıralar ise en çok rastlanan şamandıra tipi olarak 1840'lı yıllara kadar devam etmiştir. Standart olarak kullanılmaya başlanan ilk şamandıra sistemi 1848 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nde kabul edilmiş ve günümüzde hala kullanılan "lateral şamandıra sistemi" olmaktadır.

Dönem koşullarında şamandıraların bakımı ve yerleştirilmesi liman İşletmeleri tarafından gerçekleştiriliyordu. Ancak o dönem çeki işleminde kullanılan botlar yetersizliği ve yelkenli teknelerinde manevra kabiliyeti yeterli olmadığından şamandıralar çoğu zaman doğru konumlara yerleştirilemiyordu. İşletmeler şamandıra tedarikçisi olduklarından dolayı ellerindeki kapasiteler doğrultusunda şamandıralar üretiyorlardı. Bu sebepten dolayı üretilen şamandıralar küçük oluyor ve denizde fark edilmesi zor oluyordu.

1852 yılına gelindiğinde Amerika Deniz Feneri Kurulu şamandıraların 3 kategori halinde farklı tiplere sahip olmasına karar verdi. Buna göre her tip şamandıra farklı bölgelerde kullanılmak üzere üretilmeye başlandı.

Zamanla buhar teknolojisi gelişmeye başlayınca gemilerin boyutu da aynı şekilde büyümeye başladı. Artık yerleştirilen işaret şamandıraların fark edilebilmesi için ışık ve ses sistemlerine de ihtiyaç vardı. 19. Yüzyılın başlarında bu doğrultuda birçok ışıklı şamandıra modeli üretildi ancak hiçbiri deniz koşullarında çalışmaya elverişli olmadı. Sonralarda geliştirilen basit sistemli ve üzerinde çan bulunan şamandıralar, kendisinden sonra geliştirilen yeni sistem şamandıraları örnek olmuştur.

Dönem koşullarında birçok yeni tasarıma sahip şamandıra sistemleri geliştirilmiş ve patentleri alınmıştır. 19. Yüzyılda geliştirilen en başarılı şamandıra John Courtenay tarafından geliştirilen Courtenay şamandırası olmaktadır. 1878 yılında test edilen ve başarılı bulunan bu şamandıra tüm önemli noktalarda kullanılmaya başlanmıştır.

XX. yüzyılın başlarına gelindiğinde halen şamandıraların gelişiminin devam edecektir. Bu şamandıraların kullanımı I. ve II. Dünya Savaşı sırasında daha da artmış ve önem kazanmıştı. 1940'lı yıllara gelindiğinde teknolojinin gelişmesi ile birlikte plastik şamandıralar üretilmeye başlanmıştı.

Tarih 1976 yılını gösterdiğinde dünya genelinde yaygın olarak kullanılan 30'dan fazla şamandıra sistemi vardı. Bunların arasında çalışma prensibi olarak birbirinin tamamen zıttı olan sistemler bile vardı. Şamandıraların kullanımına ilişkin olarak farklılık gösteren bir diğer durum yerleştirilme konusuydu. Birçok ülkede lateral şamandıralıma sistemi kullanılırken aynı oranda birçok ülkede de tehlikeli suları göstermeye yarayan kardinal şamandıralıma sistemi tercih ediliyordu.

Dünya üzerinde kullanılması öngörülen ilk standart şamandıra sistemi 1936 yılında Milletler Cemiyeti'nin gözetiminde hazırlanmıştı. Ancak dönem İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine anlaşma ne yazık ki onaylanmamıştı. Düzenlenen anlaşmaya göre her iki şamandıra sistemi de kullanılabilecekti. II Dünya Savaşı sonrası ülkelerin çoğunun seyir yardımcıları tahrip olmuştu. Denizlerde güvenli seyri yeniden mümkün kılmak için acilen onarılmaları gerekiyordu. Dönem koşullarında evde daha iyi bir düzenlemenin mevcut olmaması nedeniyle Cenevre kuralları dahilinde seyir yardımcıları yerel standartlara göre uyarlanmıştı. Bu da ne yazık ki dünyanın birçok farklı yerlerinde farklı sistemlerin kullanılmasına neden olmuştu. 1957 yılında kurulan uluslararası Deniz Fenerleri Birliği ile beraber sistemlerin arasındaki farklılıklar giderilmeye çalışılsa da ancak bu durum 1970'lere gelindiğinde gerçekleştirilebilmiştir.

1976 yılında hem kardinal hem de lateral şamandıra sistemleri Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından geliştirilmeye başlamış ve 1980 yılında sistem kabul edilmiştir.

Ülkemizde de kabul edilip kullanılan bu sistem Avustralya, Avrupa, Yeni Zelanda, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinin neredeyse tamamında kullanılmaktadır. Güney, Kuzey ve Orta Amerika, Japonya, Filipinler ve Kore'de ise ufak tefek farklılıkların bulunduğu benzer bir sistem tercih edilmektedir. Seyir yardımcıları arasında şamandıralar konusunun gelişimi böyle devam etmektedir.