Oruç Reis

Oruç Reis

Büyük Türk denizcileri arasında yer alan Oruç Reis 1474 yılında dünyaya gelmiştir. Oruç Reis, yetişirken dini eğitimler aldı. Bu eğitimlerin yanında Arapça, Yunanca, İtalyanca gibi dilleri de öğrendi. Gençlik çağına ulaştığında ise gemicilik ve deniz ticaretini çok iyi öğrenmişti. Cesaretini zekâsı ve girişkenliği ile birleştirerek çok kısa bir süre içerisinde gemi almayı başardı. Bu gemi ile çeşitli ticaretler yapmaya başlamıştı. 

Oruç Reis ve kardeşi bir gün ticaret yolculuğunda iken Rodos Saint- Jean şövalyelerinin gemilerine denk geldiler. Aralarında savaş başladı. Bu savaş esnasında Oruç Reis’in kardeşi İlyas, şehit oldu. Oruç Reis ise esir edildi. Esir olarak Rodos Adası’na götürüldü. Yer altı zindanlarından birisinde eziyet görmeye başlamıştı. Bir gece rüyasında kurtulacağı müjdesini alan Oruç Reis, ertesi gün zindan çıkartılarak gemide kürekçi yapılmıştı. İlk zamanlarda hoş sohbet birisi olduğu için etrafında çok sayıda insan vardı. Daha sonra Oruç Reis’in Müslüman olduğu anlaşıldı ve insanlar dalga geçmeye başladı. Bir gece Allah’a dua ettikten sonra ertesi gün denize atladı ve kaçarak Antalya yakınlarına ulaştı. Burada on gün misafir olarak kalmıştı. 

Antalya yakınlarındaki köyde kaldığı kısa sürede ünü Mısır Memlük Sultanına ulaştı. Kendisine donanmada serasker olma görevi teklif edildi. Oruç Reis komutasındaki donanma İskenderun’a ulaştı. Rodos şövalyeleri bu haberi alınca ani bir baskın yaptılar. Ancak Oruç Reis donanmayı kurtarmayı başardı. Bunu yapabilmek için gemileri karaya oturtmuştu. Ardından Antalya’ya döndüler. 

Oruç Reis Antalya’ya dönünce Şehzade Korkut’un himayesi altına girdi. Kendisine hediye edilen iki gemiyi almak için İzmir’e gitti. Burada leventleri toplayarak Midilli’ye gitmek için yola çıktı. Bu yolculukta beş tane Venedik gemisinde bulunan 24.000 altını ganimet olarak ele geçirmiştir. 

Daha sonra da ele geçirdiği 5 Venedik gemisini satmak amacıyla Cerbe adasına gitti. Kardeşi Hızır Reis ile buluşarak Tunus’a gittiler. Burada Sultan Ebu Abdullah Muhammed’den gemilerini barındırabilecekler bir liman isteğinde bulundular. İstediklerini almaları karşılığında da Sultan’a ganimetlerinden pay vereceklerini söylediler. Bu anlaşma ile birlikte Hızır ve Oruç Reis kardeşler sayesinde Akdeniz’in Osmanlı gölüne dönüşeceği seferler de başlamış oldu.